Çocuklarımız için her konuda her şeyin en iyisini en güzelini arzularız her zaman. Söz konusu okul olduğunda biraz daha hassaslaşabiliriz. Özel okul seçimiyle ilgili ülkemizde birçok seçenek varken kendimize uygun olanı belirlemek biraz zor olabilir.
Daha dün doğumunu hatırladığınız çocuğunuz şimdi büyüdü hem ona hem de sizin beklentilerinize uygun bir okul seçimi zamanı geldi. Belki de önceden seçtiğiniz okulda her şey yolunda gitmedi ve yeni okulunuzu araştırmaya başladınız. Her ailenin beklentileri ortak gibi görünse de aslında öncelikleri farklıdır. Kimisi öncelik olarak akademik başarı isterken kimisi yabancı dil çeşitliliğine kimisi sosyal aktivitelerine öncelik verir. Nelere dikkat etmeliyiz? Hadi gelin seçimlerimizi yaparken dikkat etmemiz gereken püf noktalarına bakalım.
Eve Mesafesi/Ulaşım
Mesafeler, daha çok küçük yaş grubu için daha önemlidir. Anasınıfı öğrencisi ya da ilkokul öğrencisiyse semt dışına gitmesi hatta mahalle dışında olmasını bile istemeyeceksiniz. Yakında olması size de çocuğa da kendini daha güvende hissettireceğinden uzaklaşmak mantıklı gelmeyecektir. Ulaşımı düşündüğünüzde yakın olması sizin bırakmanız, yürüyerek gitmeniz ya da serviste geçireceği süreden kaynaklı sabah uyanma zamanına da katkı sağlayacaktır. Aynı katkıyı gün sonunda da görebiliriz. Ya da çok sık yaşamasanız da okuldan bazen çağrılma durumlarınızda yakın mesafe sizin için de kolaylık sağlayacaktır.
Daha büyük yaş gruplarında yine öncelik eve yakın olması ve ulaşım olsa bile eğer diğer konularda uzaktaki okul daha cazipse, mesafeler belli bir ölçüde kabul edilebilir.
Ekonomi
İçinizden bir ses size sınırları zorlayalım, başka konularda kısıtlamalar yapalım ve yine de çocuğunuzu istediğiniz okul/ özel okul da okutalım diyor değil mi? Bu size harika bir fedakârlık gibi görünse de çocuğunuzun geleceği için olan kazancını her konuda tekrar değerlendirmenizi öneririm. Var olan ekonomik düzeyin üstünde ödeme yapan veliler genelde çocuklarından olağanüstü performans, başarı, azim vb. Davranışlar görmek isterler. Bunları isterken çocuğa her gün onun için yaptıkları fedakarlığı da hatırlatmadan duramazlar. Hatta okula ve öğretmenlere de bu durumdan istemsizce yakınabilirler. Öğrenci üzerindeki baskıdan bunalabilir, potansiyelinin üstündeki beklentilerle baş edemeyip başka psikolojik problemler yaşayabilir ve ebeveynin hayalindeki gibi bir gelecekten çok daha zor çetrefilli bir duruma sürüklenebilir.
Tüm bunların yanı sıra kendi ekonomik düzeyinizi, kendi standartlarınızı değerlendirip var olan düzende size ve ailenize en uygun okulu seçmek; sizin için de çocuğunuz için de daha faydalı olacaktır. Unutmayalım ki mutlu çocuğun başarılı olma ihtimali baskılanmış, ailesine karşı kendini suçlu hisseden çocuktan fazladır.
Okulun Vizyonu ve Misyonu
Mesafe ve ekonomik durum değerlendirmesinin ardından seçeneklerimiz arasındaki okulların misyonu önem taşımaktadır. Ailenize uygun misyonu, bakış açısını öncelikleri olan bir okulda siz de çocuğunuz da daha mutlu olacaktır.
Eğitimin birçok amacının yanında temel bir amacı da meslek sahibi olabilmektir. Gelişen dünyada geçmişte işverenlerin öncelikleri İngilizce dil bilgisiyken zamanla ikinci üçüncü yabancı diller, bazı alanlarda uzmanlıklar, yüksek lisans vb. istenmeye başladı. Peki bizim çocuklarımızdan ilerde neler istenecek? Yapılan araştırmalarda işe alım konusunda tüm saydıklarımın yanı sıra artık bireylerin kişilik özelliklerinin ön planda olacağı söyleniyor. Bireyin işe alımlarında, çok yönlü düşünebilen, sorgulayan, meraklı, araştırmacı, gerektiğinde risk alabilen, dengeli vb. gibi özelliklerinin olup olmadığına bakılacağını görüyoruz. Bu özelliklerin aile içinde temelleri atılabilse de eğitim aldığı kurumun bakış açısı oldukça önemli olacaktır. Bu bakışa sahip kurumlar ise IB (International Baccalaureate) Sahip olan eğitim kurumlarıdır. Bu eğitim sistemini ve Türkiye de olan okulları araştırabilirsiniz.
