Bahçelievler Gökkuşağı Koleji’nden bir grup lise öğrencisi Edebiyat öğretmeni İffet Gülhan rehberliğinde tiyatro etkinliklerine katıldılar.
Giydirici Oyun
10. ve 11.sınıf öğrencileri Cevahir Devlet tiyatrosunda “Giydirici” oyununu izledi. 2. Dünya Savaşı atmosferinde oyunlarını sergilemekten vazgeçmeyen sanat aşığı idealist bir grubun yaşadığı psikolojik devinimler, giydirci rolündeki Celal Kadri Kınoğlu’nun oyuncularla olan diyalogları metnin tamamına yakın bölümünü oluşturuyor. Oyun, savaşın yarattığı yıkımın sanata ve sanatçıya yansımalarını gözler önüne sermesi açısından önem ifade ediyor.
Berfin Atay: Oyun çok duygusaldı. Vardığım kanaate göre aslında her şeyi bu kadar iyi yönetirken tüm dünya sorunlarını birer birer çözerken kendi hayatlarımızda kaybolduğumuz gerçeği ile baş başa bırakıldık. Replikler, mimikler hepsi çok manidardı. Oyuncular yetenekle ışıldayan gerçek tiyatroculardı ve rolleriyle bir bütün olaraktan karşımızdalardı. Bu da seyircinin yani bizim tiyatroyu sadece izlememizi değil de onunla bütünleşip düşünmemizi sağladı.
Seksen Günde Devr-i Alem Oyunu
1872 Londra’sında tam bir İngiliz centilmen olan Bay Phileas Fogg, dünyanın etrafını 80 günde gezebileceğine dair bir bahse girer ve bu uğurda elinde avucunda ne varsa ortaya koyar. Bu çılgın macerada kendisine sadık hizmetkârı Passepartout eşlik etmektedir. Bir-likte 3 kıta ve 4 okyanus aşacak, Londra’dan Vahşi Batı’ya uzanan olağanüstü bir yolculuğa çıkacaklardır. 5 oyuncunun düzinelerce farklı role hayat verdiği bu sürükleyici oyun lise öğrencilerimizin de bir hayli ilgisini çekmiş ve keyifle izledikleri bir oyun olmuştur.
Deniz Karavana: “80 Günde Devr-i Alem”çok başarılı bi tiyatroydu. Oyuncuları iyi, konusu sarıcıydı; sahne arası geçişler de güzel ayarlanmıştı. Sonunda başaramadıklarını sansalar da aslında günleri şaşırmışlardı. Son dakika yetişerek iddiayı kazanmışlardı.
Serra Yalçın: Bu geziler sayesinde tiyatroyu sevmeye başladım.
İdil Kumbasar: Gittiğimiz oyunlar sayesinde ufkum açıldı.
Karmakarışık Oyun
Lise öğrencileri, 3 Mayıs Cuma günü 20.00’de Karmakarışık oyununu izlediler. Oyunda Richard Philips adında saygın bir bakanın gittiği otel odasında bir cesetle karşılaşması ve devamında iç içe giren karmakarışık olaylar birbirine takip etmekte. Oyundan hafızalar-da kalan izler ise öğrenciler şöyle özetlenmişti: “Küçük bir yalan sizden ne götürebilir ki, hiç hafife almayın belki de tüm ciddiyetinizi alıp, gülünç hallere sokabilir sizi. Bir kaçamak, bir yalan, bir ceset ve sürpriz yapan bir eş… Karmakarışık olmanın kaçınılmaz tarifi…” Oyun ile ilgili öğrenciler görüşlerini şu şekilde dile getirmişlerdir:
Fikret Kaan Alpaydın: Cevahir Alışveriş Merkezinde gittiğimiz tiyatronun hem oyuncu kadrosu hem de senaryosu çok güzeldi. Tiyatrodaki oyuncular rollerini o kadar iyi yerine getiriyordu ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım. Buradan bizi tiyatroya götüren hocama ve tüm oyuncu kadrosuna minnettarlığımı sunuyorum.
Zeynep Sude Eren: Katıldığımız karmakarışık adlı tiyatro bir devlet adamının otel odasında bulduğu cesetten sonraki olayları anlatıyordu. Bazı kısımları çok ironik bazı kısımları ise ister istemez insanı güldürüyordu. Birlikte olduğum arkadaşlarım ise tiyatroda geçirdiğim zamanları daha anlamlı kıldı.
Yasmin Bozkurt: Gittiğimiz Karmakarışık adlı oyun hem roller bakımından hem de olaylar bakımından çok güzeldi. Karmakarışık olayları bize eğlenceli bir şekilde aktarmışlardı. Bu oyunun beni ve arkadaşlarımı kültürel açıdan geliştirdiğini düşünüyorum.
Eylem Yaman: İzlediğimiz oyun gerçekten insanın aklını karıştırıyordu. Tiyatronun ortamı, oyuncuları gayet başarılıydı. Oyundan anladığımsa “bir yalan söylersem devamında işler içinden çıkılmaz bir hâl alır.” Oyun bunu komik bir şekilde izleyiciye aktarmış oldu.
Metot Oyunu
Okulumuz Lise Edebiyat Öğretmeni İffetnur Gülhan eşliğinde 10. ve 12.sınıf öğrencilerinden bir grup 17 Ekim 2018 tarihinde saat 20.30’da Fatih Çevre tiyatrosunda düzenlenen “Metot” oyununu izlediler. Serkan Keskin’in hem yönetmenliğini yaptığı hem de karakterlerden birine hayat verdiği oyunda Murat Kırantepe, Sarp Aydınoğlu ve Sezin Bozacı kadrodaki diğer ünlü isimlerdi. Oyunun konusu, özel bir şirketin iş görüşmesine katılan dört adayın sıra dışı metotlarla psikolojik ve mizahi arka planda elenmesi süreciydi. Günümüz dünyasında insanların özellikle şirket ortamında gösterdiği ikiyüzlülük ve hırs, karakterlerin geçmişlerinin psikolojik açıdan değerlendirilerek özel hayat mahremiyetinin ortadan kalktığı bir mülakat ortamında değerlendirildi. Öğrencilerimizi psikolojik gerilim ortamında sorgulamaya iten oyun farklı bir atmosfer ve deneyim yaşamaları açısından çok öğreticiydi.
Etkinlik sonrası izlenimler şöyle oluştu:
Zeynep Rana Acarer: Başından itibaren ilgimi çekmeyi başaran bir oyundu. Daha önce okul arkadaşlarımla birlikte Semaver Kumpanya oyununa gitmiş ve çok beğenmiştim. Bu durum bende bu oyunla ilgili yüksek beklenti oluşturmuştu. Sadece açılış sahnesi bile beklentilerimin boş olmadığını görmeme yetti. Oyun yabancı bir yapıtın çevirisiydi ve başarılı bir uyarlamaydı. Karakter isimleri ya-bancıydı ama davranışları ve konuşmaları yabancı değildi. Bence konusu da, oyuncuların performansları da izleyicinin merakını canlı tutmayı başardı. Oyunun içine tam tadında serpiştirilmiş güldürü ögelerinin yanı sıra düşündürücü mesajlar da vardı. Fazla dekor kullanılmamıştı ama bunun eksikliği hissedilmiyordu. Genel olarak keyif aldığım bir etkinlik oldu.
İrem Aydemir: Gerçekten çok güzel bir tiyatroydu. Her dakikasını heyecanla ve merakla izledim. Oyuncu kadrosu ve oyunculuklar mükemmeldi. Semaver Kumpanya’nın diğer oyunlarına da gitmek istiyorum.
Serhat Kıldı: Tiyatroya gitmek sosyalleşme ve kültür açısından bizim için çok faydalı oldu. Sık sık tiyatroya gidemesek de fırsat buldukça katılım sağlıyoruz. Güzel vakit geçirip eğleniyoruz. Bu tarz etkinliklere hocalarımız bizleri de davet ettikleri için minnettarız.
