Beyninizi Güçlendirmenin Yolları;
1. Fiziksel egzersiz beynin büyümesini sağlar
Egzersiz yapmak yeni hücreler oluşmasına katkıda bulunur. Kalp-damar sağlığının iyi olmasını sağlayarak beyninize daha fazla oksijen gitmesine ve zararlı toksinlerin daha hızlı atılmasına yardımcı olur. Egzersizi dışarda yapmak daha da faydalıdır çünkü böylelikle güneşten D vitamini de alınır.
Tavsiye: Egzersizi yeni bir yeri görmek tanımak, yeni şeyler yapmak veya fikir alışverişi ile bir araya getirmeye çalışın. Bağlantı kurulması oluşan yeni hücrelerin sağlamlığını arttırır.
2. Hareket halindeyken ezberleme tekniği
Araştırmalarla kanıtlanmış ve aktörlerin epeydir kullandığı bir teknik bu. Bir metni hareket halindeyken ezberlemeye çalışırsanız, bilgi zihninizde çok daha kalıcı olabilir.
Tavsiye: Diyelim bir sunum yapmanız, bir sınava hazırlanmanız ya da yapacağınız işi zihninizde iyice yerine oturtmanız gerekiyor. Düşüncelerinizi kafanızda yürürken ya da spor yaparken çevirmeyi deneyin.
3. Doğru beslenmenin hayati önemi
Yediklerimizin ortalama beşte birini şeker oluşturuyor ve beynin işleyişi glikoz düzeyiyle yakından bağlantılı olduğu için eğer şeker tüketiminizi kontrol edemezseniz, zihniniz karışık olacaktır. Ayrıca insanın bağırsaklarında beyinle bağlantılı ortalama yüz trilyonu aşkın bakteri bulunuyor. Bunların dengesi beynin sağlığı için hayati önem taşıyor. Bağırsaklara bu yüzden sık sık “ikinci beyin” denir. Çeşitli ve sağlıklı yiyeceklerle beslendiğinizde bu bakteriler dengelenir ve beyniniz de sağlıklı olur.
Tavsiye: Beyin hücrelerinin yapı maddesi yağdır. O yüzden yediklerinizin bir miktar yağ da içermesi beslenme için hayati önem taşır. Özellikle fındık, fıstık, çekirdekler, avokado ve balıktaki yağ sağlıklı yağlardır. Ayrıca biberiye ve zerdeçalın da beyin sağlığı için faydalı olduğu biliniyor.
4. Şalteri indirip her şeyden uzaklaşmanın sırrı
Biraz stres, insanın acil durumlara tepki gösterme refleksini koruması açısından gerekli. Kortizol adlı hormonun salgılanmasına yol açar. Bu da fazla olmamak kaydıyla bize enerji verir dikkatimizi toplamamızı sağlar. Fakat uzun süren endişe ve yüksek düzeyde stres beyinde tam tersine, zehir etkisi yapıyor. Bu nedenle zaman zaman, deyim yerindeyse şalteri indirip, beyni dinlendirmek çok önemli ve bunu yaptığınızda aslında beynin farklı bir bölgesini çalıştırmış oluyorsunuz.
Tavsiye: Eğer gevşemek ve şalteri indirmekte zorlanıyorsanız, meditasyon veya farkındalık temelli teknikler deneyerek stres düzeyinizi daha sağlıklı ölçülere düşürmeyi deneyebilirsiniz.
5. Daha önce hiç denemediğiniz şeyler yapmak
Beyninizi geliştirmekte kilit önemde bir yöntem, onu yeni şeyler yapmaya ya da öğrenmeye yönelterek sınamaktır.
Tavsiye: Bir sanat dalında kursa yazılmak ya da yeni bir dil öğrenmek beyninizin esnekliğini artıracaktır. Ayrıca hiç oynamadığınız bir oyunu öğrenmeye çalışıp oynayabilirsiniz.
6. Müzik beynin gıdasıdır
Müziğin beyne çok özel bir etkisi olduğuna işaret eden bulgular var. Müzik dinleyen ya da müzik yapan birinin beynine baktığınızda neredeyse beynin bütününün aktif olduğunu görüyorsunuz. Müzik genel olarak kavrayışı artırıcı etki yapabiliyor ve stresi azaltıyor.
Tavsiye: Bir koroya katılın, sevdiğiniz grubun konserine bir bilet alın veya bir çalma listesi oluşturun.
7. Uykunun önemi
Gündüz saatlerinde yeni bir şey öğrendiyseniz, beyninizde bir sinir hücresiyle bir diğeri arasında bağlantı oluşuyor. Uyuduğunuz zaman bu bağlantı kuvvetlenip iyice yerleşiyor ve öğrendiğiniz şey hafızanın bir parçası haline geliyor. Bu nedenle uyku hafızanın devamı bakımından gerçekten çok önemli. Örneğin bir kişiye sabahtan, bir kişiye de uyumadan hemen önce ezberlemesi için birer liste verin. Ertesi gün sorduğunuzda, uyumadan hemen önce ezberleyen çok daha iyi hatırlayacaktır.
Tavsiye: İmtihana hazırlanıyorsanız, muhtemel soruların cevaplarını uyumadan önce bir daha çalışın, üzerine uyuyun.
8. Doğru uyanma
Uyumanın ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. 5 saatten az uyursanız zihinsel yetileriniz zayıflar, 10 saatten fazla uyursanız da sersemleşmiş hissedersiniz. Fakat uykudan sonra gün boyu zihinsel işlevlerinizi en iyi şekilde kullanmanızı sağlayacak bir nokta da nasıl uyandığınız. En ideali karanlık bir odada uyuyup yavaş yavaş artan bir ışıkla uyanmak. Bu ışık giderek kapalı göz kapaklarınızdan sızarak beyni doğal olarak uyanmaya hazırlar.
Tavsiye: Doğal bir şekilde uyanmanızı sağlayacak, güneşin doğuşu gibi parklaklığı yavaş yavaş artan bir ışık edinin. Bu ışığın son parlaklığı alacağı zamana her ihtimale karşı alarm da kurabilirsiniz 🙂
Kaynak: BBC